Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Koronavirüs pandemisi sürecinde de büyük hasarlar alan ülke ekonomisine değindi. Vekil Karadeniz yaptığı açıklamada; ”Dünya zor bir sınavdan geçiyor biz de ülke olarak en az kayıpla en az zararla atlatmak istiyoruz. Salgının sağlık şartlarını zorlayıp yaşam kalitesini düşürdüğü gibi sosyo-ekonomik zararları da her geçen gün ülkelerin yüzüne tokat gibi iniyor.
İş yerleri çalışamıyor, üretim durma noktasına geldi, işsizlik aldı başını gidiyor. Vatandaşlarımız evde kalabiliyorsa şayet geçim sıkıntısından artık nefes dahi alamıyorlar. İktidar evde kal çağrısı yaparken biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara evde tut çağrısında bulunduk, vatandaş ailesine helal lokma getirebilmek için çalışmak zorunda nasıl evde kalsın? Bir maaşla evini geçindirmek zorunda olan baba ne yapsın? Vatandaşıma derman olması gereken, maskeyi ücretsiz dağıtacağını söyleyip onu bile beceremeyen iktidar vergileri arttırarak vatandaşın yükünü artırıyor.
Bu süreçte can suyu olan lojistik sektörünü de gümrük vergilerini %10 arttırarak güçleştiriyorlar. Ulusa sesleniş diye adlandırılan programlarda Sayın Cumhurbaşkanı ne zaman ulusuna seslendi, ne zaman halkın faydasını gözetti? Pandemi sürecinden bu yana ekonomi paketlerinde ne zaman vatandaşın hatrı sayıldı? Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan vatandaşına maskeyi dahi dağıtmazken yurt dışına yaptığı yardımlarla övünüyor.
18 yıl önceki Türkiye ile günümüzü kıyaslayıp duruyorlar, bakalım 18 yıl önceki halimize ekonomimizin geldiği noktaya ileri mi gidiyoruz, yerimizde mi sayıyoruz yoksa geri mi gidiyoruz ? Bu ekonomi şartları halkın belini büküyor, paramız sürekli değer kaybediyor. 2009’da 200 Türk Lirası tedavüle girdiğinde dolar 1,53 seviyelerindeydi, 200 Türk Lirası ile döviz bürosuna giden vatandaşımız yaklaşık 130 dolar alabiliyordu.
Bugün gelinen durumda 9 Mayıs güncel değeri 7,09 ve 200 Türk Lirası ile yaklaşık sadece 28 dolar alınabiliyor. İşçinin emekçinin maaşı her geçen gün eriyor. Vatandaşın alım gücü her geçen gün daha da düşüyor. Halk sağlığı konuşulurken dahi siyaset yapan, 18 yıl önceki Türkiye ile şimdiki şartları sürekli kıyaslayan iktidar göreve geldiği yıl dolar 1,57 seviyelerindeydi şu anki durum neden konuşulmuyor ? 18 yılda yaklaşık 4 katına çıkan dolar kuru hakkında neden yayın yasakları getiriliyor? Ülke artık zor durumda bunu kabullenin, vatandaşa artık doğruları söyleyin’‘ cümlelerine yer verdi.
Bir yanıt bırakın