AZI DÜKKANI
AKADEMİ YAZARLARI
ÖZLEM ŞENOL
YENİ YIL KUTLAMALARI
Yeni yıl kutlamaları pahalı tatil yerleri, hoteller, eğlence yerleri çok pahalıya patlayan bir etkinlik haline dönüştürüldü. Oysa yeni yıl kutlamaları aile demekti. Akrabalar, eş dost ve arkadaşlar ile bir araya gelip evde oyunlar, eğlenceler, birlikte hazırlanan yeme içmeler, müzik ve birlikte atılan göbek demekti. Sessiz sinema oynarken birbirimize gülmekten acıyan karınlarımız, tüm evi sarmış güzel kokular demekti…. Nasıl severdim…
Her yılın sonunda bir heyecan kaplardı kuzenlerimi, akrabalarımı ve bizi… Nerede nasıl kutlayacaktık? Neler yapacaktık. Mısır mutlaka patlatmalıydık. Müzikler seçilirdi, kasetler hazırlanır sıraya dizilirdi. Mandalina, portakal, çerezler, fındık fıstık her şey hazırlanırdı. Büyükler bir evde olsun, gençler bir evde derdik. Aile büyüklerine sarılır öper koklar onları ikna ederdik. Hangi ev ona da karar verirdik. Sevdiğimiz yemekleri yapardık. Heyecanla hazırlıklar. Bir o ev bir bu eve koşardık. Biz akrabalarım, kuzenlerim, arkadaşlarım, ailem ile kendimi bildim bileli yeni yıla kutlayarak ve mutlu girerdik.
Gurbette olmasam eminim ki bugün de hepimizi bir araya getirir, yine o günleri yaşar ve çocuklarımıza da yaşatırdım. O kalabalık mısır patlattığımız, çerez yiyip müzikler dinleyip, eğlendiğimiz yılbaşı akşamlarını özlüyorum. Pahalı yerler yerine onlar ile girdiğim yeni yılları tercih ederdim her yıl. Ailemden uzak eğlence yerinde bir kez kuzenim ve bir bayan arkadaşım ile kutlamıştık. Zavallı kuzenim iki bayanla zor bir yeni yıla giriş yaşamıştı.
Arkadaşım hatırlar mı bilmiyorum, bayanlar tuvaletinde yere oturup bana ünlü bir bayan sanatçının şarkısınısöylemişti… Unutmadığım anlardan biridir… Severdim onu dinlemeyi… Aklıma geldikçe yüzümde gülümseme belirir. Eğer o gün ailemi temsil eden kuzenim olmasa o gece bana zehir olurdu. Benim için bu bir gelenektir. Yeni yıla ailem ile girmeyi severim. Evde sakin ve gece yarısında birbirimize sarılıp birlikteyiz duygusunu yaşayarak. Malesef iki yılbaşı olacak babam gelmiyor. Onsuz yeni yıla girmek de beni sarmıyor…
Türkiye’de kırmızı iç çamaşırı ile yeni yıla girme adeti Almanya’da da var ve kırmızı da en sevdiğim renk olduğuna göre o gece de kırmızı giyip yeni yıla girme batıl inancına uymayı tercih edenlerdenim. Ne yani kim ne derse desin bazen bazı batıl inançlar zevkli oluyor…
Almanya’da Noel’den kalma ışıklandırmalar ile ışıl ışıl olan Aralık ayıyılbaşı gecesi son damgayı vurur. Benim çevremde tam gece yarısına on dakika kala havai fişekler atılmaya başlanır. Gök yüzü ışıklarla donanır ve çocuk, genç,yaşlı her insan izlemek için sokağa çıkmak ister.
Komşular ellerinde şampanya şişeleri ve bardaklarıyla sokağa çıkar ve tüm mahalle sokakta bir saat müzik çalar, havai fişek atar, şampanya kadehler dolar boşalır, yeni yıl kadeh tokuşturarak karşılanır. Komşularımızda mutlu yıllar demek için dışarıya çıkmayan dışlanır. Her yıl zehir gibi havai fişeklerin bıraktığı hava, gürültü ve pislikle yeni yıla gireriz. İzlemesi güzel fakat nefes aldığında çarpıntı yapan zehir saçan doğa düşmanı bir uygulama. Komşularım ile kutlama ve sosyalleşme imkanı tanıyan bu adeti seviyorum.
Hediyeler 24 Aralık Noel yani Hz. İsa’nın doğum günü kutlaması içindir, yılbaşı akşamı ile ilgili hiç ilgisi yoktur. Yılbaşı gecesi hediye verilmez, bir yere davet aldıysanız o zaman içkinizi alır gidersiniz, o gün hediye edilebilecek tek şey alkollü bir içecektir.
Yeni yıl kutlamaları gösterişe dönüşmediyse, aile ve akrabaları bir araya getirip mutlu ediyorsa neden günah olsun? Günahlarınızı aldım gitti, eğlenin, mutlu olun, birbirinizi sevin… Eğer birilerine gösteriş için ben daha iyi otelde kutladım, daha pahalı yerde eşim yemeğe götürdü diye eşlerinizi yarıştırıp, pahalı hediye beklentilerine giriyorsanız o zaman cehennemde yanın…
Güzel insanlar, yeni yıl dünyaya barış, insanlığa sevgi, bizlere sağlık, umut, huzur, neşe ve kucak kucak mutluluk getirsin…
Yeni yılınız kutlu olsun! Nice yıllara!
15.12.2019 Gelsenkirchen
#yazıdükkanıkültürsanateğitimyazıları
#özlemşenolaralıkyazıları
#yeniyılkutlamaları
Bir yanıt bırakın