Teknoloji
Peygamber Efendimiz;”İki günü eşit olan zarardadır” dediğine göre atalarımızdan gördüğümüzle kalmamalıyız. Evlatlar ilimde, bilimde, zenginlikte, huzurda, refahta anne ve babalarını geçemezler ise zarardadırlar.
Babalarımız radyodan haber dinliyorlardı, haberleşmeyi mektupla yapıyorlardı, ulaşımı yürüyerek veya hayvanlar üzerinde yapıyorlardı. Şimdi çok ilerideyiz. Demek ki; Peygamberimizin sözünü tutuyoruz, ne mutlu bizlere.
Devrimiz teknoloji devri. Teknoloji, bilimin teknik yönden ilerlemesidir. İnsan sürekli ilerlemek istediği için aklını güçlendirmek mecburiyetindedir. Aklını kullanarak teknolojiyi kullanmaya, yeni şeyler keşfetmeye başlamışlardır. Telefon çıktığında çok mutlu olmuştuk, şimdi görüntülü konuşuluyor, cep telefonları sayesinde canlı yayınlar yapılıyor.
Teknolojinin geçmişten bugüne kadar birçok olumlu katkıları olmuştur. Bilhassa eğitimde çok katkı sağlamaktadır. Coğrafya derslerinde öğrencilere deniz, okyanus, boğaz, koy, körfez, göl, ırmak, dere, çay ada, yarımada, burun gibi kavramları öğretebilmek için kum tahtalarına killi toprak doldurur suları doldurarak öğretmeye çalıştık.
Yine de tam olarak anlatamazdık. Ödev verirken yazdırırdık, teksir makineleri çıktığı zaman elimiz kolumuz mürekkep olmasına elimizle tek tek çevirmemize rağmen mutlu olmuştuk. Sonradan fotokopi makineleri çıktı daha da mutlu olduk, Daha sonraları akıllı tahtalar çıktı. Şu evlere kapandığımız zor günlerde bilgisayarlar aracılığı ile ders yapılıyor, telekonferans yolu ile toplantılar yapılıyor. Bunlar hep teknolojinin olumlu yolları.
Olumsuz yönleri yok mu?
Elbette var. Önceden ödev verdiğimizde öğrenciler kitap bulup konuyu okuyorlardı. Okuduklarını yazıyorlardı, yazdıktan sonra noktalama işaretlerine yazım kurallarına bakıyor kendilerini geliştiriyor ve öğreniyorlardı. Şimdi internetten çıktı alıp okumadan veriyorlar. Öğrencilere tabletler verildi. Öğrenciler onu oyun aracı olarak kullanıyorlar. Kitap okuma, araştırma gibi güzel öğrenme yöntemleri rafa kaldırılmış oldu. Sözlük kullanmak tarihe karıştı. İnternete bakıp yazıyorlar. Asla teknoloji kötü demiyorum ancak kötü kullananlara bir şekilde engel olunmalıdır.
İşi gücü olmayan yaşlı başlı, çoluklu çocuklu bay ve bayanlar sosyal medyadan başını kaldırmıyor, güya sevgililer buluyor, anlaşıp çocuklarını ve eşlerini bırakıp yeni bir yaşama başlıyorlar. Aileler parçalanıyor, yuvalar yıkılıyor. Adına da beraber yaşamak deniyor. Buna da bir çare getirilmeli, eskiden olduğu gibi zina suç kabul edilmeli bu çocuklarını ve eşlerini terk edip kendi zevklerinin peşinde gidenler cezalandırılmalıdır.
İnsanların beden gücüyle yaptıkları işleri şimdi teknoloji yapıyor, bir inşaat yaparken elle harç yapılıp binanın üstüne ya omuzlarda çekiliyor, ya makara yardımı ile çekiliyordu, şimdi hazır beton 50 katlı apartmanın üzerine dökülüyor. Eskiden 50 kişi ile bir ayda yapılamayan iş şimdi bir makine, bir kumanda aracı ile bir günde yapılıyor. Bu işin iyi tarafı ama teknoloji ilerledikçe, işsizlikte artmaktadır. Bu da bir gerçektir. Artık para beden gücü ile değil, beyin gücü ile kazanılmaktadır. O halde aklımızı kullanarak teknolojiyi iyi kullanmak ve yeni teknolojiler keşfetmek için aklımızı kullanmak zorundayız.
Teknoloji ülke savunmasında da olmazsa olmazlar arasına girmiştir. Artık eskisi gibi kılıç kalkan, top tüfekle değil, teknolojik aletlerle, biyolojik maddelerle ekonomik savaşlar yapılmaktadır.
Günümüzde teknolojik bakımdan gelişmiş ülkeler diğer ülkeler üzerinde hâkimiyet kurmaktadırlar.
Teknolojiyi ve bilimi 15 asır önce Peygamberimiz söylemiş ve Atatürk de bir konuşmasında cumhuriyet öncesi geri kalmışlığın nedeninin bilim ve teknolojiden ayrılmak olduğunu saptamış ve uygar, çağdaş kakınmış bir ulus olabilmek için bilimin önemli olduğunu vurgulamıştır.
İşte o iki ismin işaret ettiği günler bu günlerdir. Bilim ve teknoloji artık hayatımızın olmazsa olmazı haline gelmiştir
Bir yanıt bırakın