SİNOP İÇİN UTANÇ KAYNAĞI!
Sinop’ta bulunan bazı manevi değerlerin hali, vurdumduymazlığın tescilli belgesi olarak nitelendiriliyor. Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle parmakla gösterilen kentte, bazı türbe ve mescitlerin durumu ‘Bu kadar da olmaz’ dedirtti.
Sinop’un en işlek noktası olan Meydankapı mahallesinde bulunan Fetih Baba mescidi utanç kaynaklarımızdan sadece birisi. Konunun muhataplarının üç maymunu oynaması nedeniyle ve ‘Restore edilecek’ masalıyla yıllarca aynı şekilde duruyor.
ADI MESCİD, AMA!
Manevi değerlerimizden olan eser Fetih Baba Mescidi olarak bilinse de, içerisinde namaz kılınmıyor. Masa ve sandalyelerin yer aldığı mescid ticari satış yeri olarak kullanılıyor. Görgü tanıklarına göre, bazen içeriye şahısların girdiği ve uyuduğu ifade ediliyor. Kültür varlıklarını koruma kanununda açıkça suç olarak görüldüğü herkes tarafından bilinse de tarihi değerin duvarlarına çiviler çakılarak klima takılması ihmal edilmemiş.
TÜRBE KÜL TABLASI GİBİ KULLANILIYOR!
Türbenin yanında bir kafe bulunuyor. Koruması olmayan mezarın içerisine sigara izmariti atılıyor. Kırık bir şekilde duran kitabe her gün zarar görüyor.
TÜRBELERE KARŞI BU OLUMSUZ TUTUM NEDEN?
Tarihi ve manevi değere sahip olan Fetih Baba Mescidinde sergilenen vurdumduymazlıkların sonu gelmiyor. Mescidin bir tarafı sıva ile kapatılarak, yapılan ayıbın üstü örtülmeye çalışılmış. Bu manzarayı görenler Ajans Sinop Gazetesi’ne şu üzücü ifadeleri kullandı; “ Tarihi ve kültürel değerleriyle her fırsatta övünülen Sinop’un gerçek yüzü Fetih Baba Mescididir. Kültür temsilcileri, din adamları üç maymunu oynuyor. Biz geçerken utanıyoruz ancak onlar utanmıyor. Kente gelen ziyaretçiler bu manzarayı gördüklerinde ağlıyor.
Sadece burası değil, Yesari Baba türbesi ve bununla birlikte diğer türbeler. Bu kentte türbelere karşı bilmediğimiz bir tutum mu var? Neden bu kadar ilgisiz ve sorumsuz davranılıyor. Bu değerler bizim onurumuz, tarihimiz. Tarihine değer vermeyenler nasıl insan içine çıkabiliyor? Oturdukları makamda rahatlar mı? Bir Allah dostu çıkıp, bu rezalete son verecek mi? merakla bekliyor ve umut ediyoruz.” dedi.
FETİH BABA MESCİDİ TAM OLARAK TANIMLANAMAMIŞ!
Orijinalinde kare planlı olan bu yapı 1970’li yıllarda yol genişletme çalışmaları kapsamında kuzey tarafı yıkılarak güney yönüne doğru çekilmiş ve bugün enine planlı görünümde olup, harim kısmı ancak 2 saf sığabilecek kadar kalmıştır. Ön cephesi kesme taş malzemeden inşa edilmiş olan bu yapının üzeri ahşap çatı ve alaturka kiremit ile kapatılmıştır. Mescit, 1923 yılında neşredilen Hüseyin Hilmi ULUĞ’un Sinop Kitabeleri adlı eserinde giriş kapısının doğu tarafında yer aldığı belirtilen ve bugün yerinde olmayan kitabeye göre H 754 (M 1353/1354) senesinde Uslu Beyoğlu İsmail Bey tarafından yaptırılmıştır. H 1324 (M 1906/1907) senesinde Fetih Baba tarafından tamir ettirilmiştir. Tamir kitabesi kapının üstünde bulunmaktadır. Mihrabı aynı Sultan Alâeddin Camiinde olduğu gibi mermerden yapılmış ve etrafı Ayet-el Kürsi ile çevrilmiştir. Mescidin kıble tarafında, bahçede Fetih Muhammed Baba isminde bir zatın kabri var ise de; kitabeleri kırılmış ve bir kısmı da kaybolmuş olduğundan bu zatın kim olduğu, hangi sene buraya defnedildiği anlaşılamamaktadır. Birisi kapının üzerinde olmak üzere ön cephe duvarında toplam 2 adet kitabe bulunmaktadır. Kapı üzerindeki kitabe Fetih Baba tarafından yaptırılan tamir kitabesidir. Girişin batı yönündeki kitabe ise tahrip olduğu için tam olarak okunamamıştır.
AJANSSİNOP —Deniz Özen
Bir yanıt bırakın