Zekât
Sözlükte “artma, arıtma; övgü ve bereket” mânalarına gelir
Terim olarak ise dinen zengin sayılan müslümanların malından alınan belli payı ifade eder.
Sadaka kelimesi de terim olarak zekâtla eş anlamlıdır.
Kur’an’da zekât kelimesi otuz âyette mârife olarak geçer ve bunların yirmi yedisinde namazla birlikte zikredilir.
Kur’an’da sadaka (çoğulu “sadakāt”) terimi de on iki âyette zekât anlamında kullanılmıştır.
Zekâtın, sırf Allah’ın emri olduğu için ifası gereken ve samimi niyeti gerektiren ibadet yönünün yanı sıra bireyde ve toplumda dinî ve ahlâkî değerleri yücelten, sosyal yapıyı güçlendiren, ekonomik hayata canlılık getiren birçok yararı vardır.
Zekât, Kur’an’ın ifadesiyle fakirin hakkıdır, onu vermek kişinin maddî ve mânevî varlığını temizleme ve arıtmayı sağlar.
Zengini cimrilik hastalığından, aşırı mal hırsından kurtarır; ona cömertlik ve kendi alın terinden bir pay verebilme, verilen nimete yine kendi cinsinden şükretme hasleti kazandırır.
Toplumda sosyal dayanışmayı güçlendirir, devletin ulaşamadığı ihtiyaç sahiplerine uzanarak kardeşlik duygularını besler, fakiri onurunu incitmeden himayesine alır, sermayenin âtıl kalması yerine yatırıma yönelmesini sağlar
Kur’an’ın ifadesine göre zekât verme mümin, takvâ ve ihsan sahibi iyi kimselerin özelliğindendir.
Zekâtın şartları:Bir kişinin zekat verebilmesi için ilk önce
1-Müslüman olması
2-Hür olması
3-Âkil baliğ olması
gerekmektedir
Zekât verilecek mallarda aranan şartlar
1-Tam mülkiyet :Kişinin mülkiyetinde olması gerekir
2-(Nema ) artıcı özelliğe sahip olması gerekir
3-Havaici asliye :kişinin zarurî ihtiyaçlarından fazla olması gerekir
4-Nisap:Havaici asliye(Kisinin zarurî ihtiyaç)larından sonra belli bir mala sahip olmasıdır :
Bir kimsenin zekat mükellefi olabilmesi için belirlenen zenginlik sınırı
200 dirhem (595 gr.) gümüş,
20 miskal (85 gr.) altın,
40 koyun,
5 deve ve
30 sığır olduğu genel kabul görmüş, diğer malların nisabıda altın ve gümüş nisabına göre takdir edilmiştir.
5-Havelsnû l havl: Bir malın zekâta tâbi olması için üzerinden bir kamerî yılın geçmesi gerekir buna (havelânü’l-havl) denir
- Borç Karşılığı Olmama
Eldeki mevcut bir malın ödenecek bir borcun karşılığı olmaması gerekir.
Kaynak:Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi ZEKÂT KONUSU
