Erol Koptagel Yazdı ; Artık Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak..

ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Başlıktaki bu sözü söylemeyen kalmadı . Aslında gerçekten hiçbir şey eskisi gibi zaten olamaz. Aksini iddia edenler diyalektik ve değişimi inkar edereler. Sebep Coronavirüs. Siyasetçisi, siyaset bilimcisi ekonomisti hep bu sözü konuştu. Ben de dahil olayım istedim. Ben ne ekonomist, ne siyaset bilimci ne de siyasetçiyim. Bugün 14 mayıs “Dünya Çiftçiler Günü” olması nedeni ile bir şeyler karalamak istedim.


Zor günler geçirdiğimiz malum. İnsanın en kutsalı din inanç değil, yaşama hakkıdır. Bu Anayasamızda da vardır. Kitabın ortasından başlayacağım :
Ölümü kutsayan bir kişi asla değilim ama Anadolu’da dillere pelesenk olan söz vardır “Allah iki iyilikten birisini versin” Açlık ölümden beterdir. Tarihi süreçte bu toplum çok kıtlık açlık yaşamıştır. Son iki aydır parası olanların % 90’ı harcamasını gıda ve temizlik ürünlerine harcamıştır. Bir insan elbise ayakkabı gibi şeyleri erteleyebilir ama gıdayı erteleyemez.


Bu sebeple beslenmek için Tarıma çiftçiye önem vermek gerek. Tarım Bakanı ne demişti “Paramız var ki gıda ithal ediyoruz.” Bakanın tarihten haberi yok galiba. Almanya Bombardıman altında, Berlin yerle bir, halk yağ ve ekmek sıkıntısı çekerken ne demişti dönemin faşist iktidarı :
“Yemeklik yağından çok makine yağı üretiyoruz, bu sizin geleceğiniz için daha önemli” Halk Alman Ordusunun Rusya’ya girdiğini zannediyor, sevinç çığlıkları atıyordu. Birde ne gördüler? Rus tankları Berlin’e girmiş. Bu arada ekmek kıtlığı var.

Alman milyoner bir çuval mark ile fırına gidip “Ne olur bu paraları al bir ekmek daha ver” dediğinde fırıncı, “Bu kağıt parçası karın doyurmuyor, istersen ver fırında yakayım” der.
Sıradan bir vatandaşa sorsak “Almanya sanayi ülkesidir” der. Doğrudur ama eksiktir. Almanya aynı zamanda büyük bir tarım ülkesidir. Geçirdiği acı deneyimler 2. paylaşım savaşı sonrası tarımın önemini onlara öğretmiştir. Demek ki, para karın doyurmuyor, “Gerçi para kaldı mı, bilmiyorum”. Bir başka örnek.:
SSCB’nin 1991 yılında dağılmasının pek çok etmenleri var ama önemli olan unsurlardan biri de ABD’nin Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliğine yaptığı Buğday ambargosudur. Türki devletleri aç kalınca isyan bayrağını açmıştır.


İşe bakın artık biz Rusya’dan buğday ithal eder olduk.!
Mustafa Kemal Atatürk , yokluk çekmenin ne olduğunu iyi bildiği için tarıma çok önem vermiş, ziraat okullarını açmıştı. ve diyordu ki
“Ne kadar buğday ,o kadar özgürlük” demesinin sebebini zaten açıklıyordu .


“Ekonomik özgürlüğü olmayan toplumlar bağımsız olamazlar.”
Bu ülkeyi seviyorlarsa derhal yerli tohum ve yerli hayvan ıslahına geçilmeli, Şayet Gap projesi gerçekleşseydi en az 2 milyon istihdam olacak, bırakın Türkiyeyi Avrupayı bile besleyecek potansiyelimiz vardı.


Ayrıca şeker Fabrikalarının kapanması hem ekonomimize hem de yem sorunumuza zarar vermedi mi ?
Son söz: Adana-Mersin arası verimli topraklar yapılaşmaya kurban edildi. Kapitalizmin amacı kâr ve ürünlerin en kısa yoldan sevk etmektir. Gerçi o fabrikaların çoğu şu an çalışmıyor ama hani derler ya, “Sopayı toprağa dik üç günde yeşerir” O güzelim topraklar yok artık.


Her zorluğa rağmen ayakta durmaya çalışan, emekleriyle toprağı yoğuran köylü ve çiftçilerimize selam olsun. Günleri kutlu olsun.
14.05.2020

YAZI Dükkani

#yazıdükkanıkültürsanateğitimyazıları
#erolkoptagelmayısyazıları
#artıkiçbirşeyeskisigibiolmayacak

Share
Boyabat Gündemi hakkında 18287 makale
Boyabat Gündemi

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.