
AZRAİLİN AYAK SESLERİ
Herkeste bir telaş, bir dünya meşgalesi
Olmuşuz hepimiz, dünyanın divanesi
Düşünüyor muyuz hiç, biz neyiz kimiz.?
Sanki; Dünyanın maliki ve sahibi biziz
Hayat dedikleri, bir eğlence, bir evcilik oyunu
Dün kendin çocuk iken bu gün seversin torunu
Çocukluk, gençlik, ihtiyarlık derken gelir yolun sonu
Her oyunun vardır, mutlaka hüzünlü bir sonu
Sayılıdır; bütün canlıların aldığı her nefes
Bir nefes kadar kısadır, ömür denen heves
Oysaki,sessiz sessiz yaklaşırken ölüm meleği
Kimse fark etmez yaklaşmakta olan bu gerçeği
İmanlı bir insan, her şeye ibret nazarı ile bakar
Onun için, ne bir kalp kırar nede gönül yıkar
O, her kesin derdine derman olmaya koşar
O hem bu dünya hem de ahireti için yaşar
Adım adım yaklaşırken Azrailin ayak sesleri
Bir telaş,bir korku sarar,imansız gönülleri
Ayrılmak istemez,ne malından ne servetinden
Ama ne fayda hiçbir şey gelmez elinden
İman: insanı hayvanlardan ayıran ilahi bir ihsandır
İman yoksa; o kişi sanki iki ayaklı bir hayvandır
İmansız insanlar; bu dünyayı cennet gibi görür
Fakat;Ölüme inanmadıkları halde onlarda ölür
Ölüm; bütün canlılar için kaçınılmaz bir haktır
Ölüm; her canlı için bu dünyadan bir fraktır
Kimse bilmez, kiminki yakın, kiminki ıraktır
Bize düşen, ölüme her an için hazır olmaktır.
Emekli İmam hatip İlyas Çiloğlu–11.09.2020
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.