Çember, Boyabat’ın ve çevre köylerinin bir nevi yöresel başörtüsüdür. Bu çember, Gökırmak`la, Kızılırmak arasında, Saraydüzü çevresindeki köylerde dokunurdu ve daha ziyade “Boyabat Çemberi” olarak Türk el sanatları arasında anılmaktadır.
Çember dokumanın yöremizde uzun bir geçmişi vardır. Önceleri köylüler, ekip yetiştirdikleri pamukları çıkrıklarda eğirir, iplik yaparlardı. Bu ipliklerden çember dokunurdu. Daha sonra iplik yapmak külfetinden kaçınılmış, çarşıdan alınan hazır ipliklerden dokumaya başlanmıştır.
Dokuma tezgahları olan işlikler, köylüler tarafından yapılmaktaydı. Mekikler elle sağdan sola, soldan sağa atılır. Bu işlikler yörenin her köyünde, her evinde bulunurdu. Bu işliklerde sadece çember değil, eteklik ve mahreme el ürünleri de dokunurdu
Çözülen iplikler işliğe gerildikten sonra dokumaya başlanırdı. İplikler çemberin kenarları kırmızı –beyaz olacak şekilde hazırlanmıştır. Çember içine yerleştirilecek renkli desenler dokuma arasına, modele göre, istenilen yere elle atılır. İstenilen şekil oluşturulur. Çemberler dokuma biçimlerine göre adlandırılır. Heybeli, sinekli, sandıkkapağı gibi pek çok adları vardır. Çemberler, mahramalarla birlikte çeyiz sandıklarının vazgeçilmezlerindendi. Eskiden köylü her bayanın başında bu çemberi görmek mümkündü.
Ancak günümüzde bu çemberler ne dokunmakta, ne de başa bağlanmaktadır. Şal, fes, mahrama, etek başta olmak üzere bir çok el ürünü ve giysimiz gibi evlerimizde antika olarak tek – tük korunmaktadır.
Köy kız ve hanımları çember ile birlikte ………….ayağa pantolon olarak dikilen …., çeşitli torba ve heybe gibi eşyaları da dokurlardı.
Yöremizde geleneksel olarak dokunan ve giyilen Cember “Boyabat Cemberi” olarak tescil edildi. Türk Patent Entitüsü Başkanlığı Boyabat Belediyesinin tescil başvurusunu uygun bularak resmi gazetede yayınladı.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.