Ahmet Küçükbaş Yazdı ; İktidar Ve Meşruiyyet…Muhteşem Bir Yazı—

İKTİDAR VE MEŞRUİYYET
Toplumu yönetme iddiasındaki her iktidarın bir meşruiyet sorunu vardır. Meşruiyet yani yasal, geçerli, hak sahibi olma durumu…
Dirayetli biri çıkar gücüne dayanarak devlete el koyar. Güçlü kaldığı süre içinde kimse ona karşı çıkmaz, çıkamaz.

Gücünü yitirdiğinde başka biri çıkar onu alaşağı eder. Çünkü meşruiyeti yoktur. Ama nesilden nesile süren hanedanlar, krallıklar, şahlıklar ve padişahlıklar iktidarlarına sadece gücü değil, bir takım kutsalları da destek yaparlar.

Avrupa’nın kralları kendilerinin mavi kanlı asiller olduğunu iddia ederler. Papa Hazretleri(!) tanrının temsilcisi, tanrı adına insanların günahlarını affeden, insanları kutsayan olduğu iddiasındadır.

Katolik Hıristiyanlar da buna inanırlar.

Sünnî Müslüman ülkelerde Ümeyye oğulları hanedanından bu yana ulü-l emre itaat esastır. Emir zalim bile olsa… Değil mi ki kader yani tanrının takdiri onu emir yapmıştır, ona itaat etmek Allah’a itaat etmektir. Sünni mezheplere inananlar buna inanırlar. Şia’da ise toplumu Allah adına imamlar yönetirler.

Osmanlı’da padişah aynı zamanda halifedir. Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir. (Zıll-ullah) Osmanlı hanedanından başkası yönetici olamaz. İnanan buna inanır.

Eski Türklerin inanışına göre hükümdar “Aşna” veya “Aşina” soyundan olmalıdır. Bu yüzden birçok hükümdar bu soydan olduğunu iddia etmiştir. Kayı boyundan olan Osmanlı da, Kınık boyundan olan Selçuklu da…
Artık devir dönmüş, devran değişmiştir. Günümüzde meşruiyetin temeli insanların tercihidir. Yani…
Yani seçimdir. Seçime rıza, seçilene itaattir.
Ancak seçilenin kutsallığı yoktur. Seçilen senin benim gibi bir âdemoğludur ve beğenilmeyebilir, eleştirilebilir, seçimin süresi dolduğunda bir seçimle değiştirilebilir. Yöneticileri seçimle seçip, seçimle değiştirme yöntemi yönetim biçimlerinin şimdilik en insanî, en medenî, en iyisidir.

İnsanlarda zaman zaman geriye dönüş eğilimleri olsa da Irmaklar kat’iyyen tersine akmaz. Su her zaman yolunu bulur.

Türk Halkının meşru temsilcisi olan Hey’et-i Temsiliyye tam yüzyıl önce bu gün Ankara’da toplandı. Ülke ve millet olarak bu medenî yola girdik. Bu yolda yürümeye çalışıyoruz. Kör topal da olsa…
Yüzüncü yılımız kutlu olsun.

Emekli Veteriner Ahmet Küçükbaş (23.04.2020)