Ayşe Şahin Yazdı ; Koca bir şehir… Herkes bir ekmek için yığmış göçünü, tutmuş bu şehrin yolunu… Umut dünyası…derler ya “taşı toprağı altın” diye…..

“Mutlaka tutarsın bir işin ucundan…çalışırsınız çoluk çocuk, doyar karnınız, muhannete muhtaç olmazsınız” diye söyler biraz ömür geçirenler, köyüne gelip hısım akrabasını düşkün görenler… ya da “büyükşehirdir, çoluk çocuk okur, daha iyi imkanlara sahip olur, sonra bir işe girer kendini kurtarır…” hep böyleydi niyetler… ve bu niyetlerle göçü yığıp gurbete gittiler…

Pencereleri boyalı, güneş girmez bodrum katlarda onlarca makinalar ve insanlar… “Hele ortacı olarak başlasın da makinacı olur ilerde, iyi de para alır… hatta şimdiden yaz tatillerinde gitsin kızın. Konfeksiyonların boncuk işi, nakış işi oluyor, mahallede Müzeyyen var, ona geliyor, parça başı elli kuruş sen de ondan iş alırsın evde yaparsın, azımsama, elin alışınca çok yaparsın, mutfak masrafın çıkar hiç değilse…” der alt kattaki komşu…
Başka birileri “bizim kızın işyerinde eleman arıyorlarmış akşam söyledi de aklıma senin oğlan geldi, ticarette okudu muhasebe bilir, askere gidene kadar çalışsın. Allah kerim, bakarsın memnun kalırlarsa askerden sonrada devam ettirirler belki…”
derler hep ekmek arayana…

Kimbilir ne hayaller unutulur bir ekmek uğruna …

****
Bu soğuk günlerde ne zaman pazara gitsem gözüm takılır ayakları üşüyen bir teyzenin yerinde sayar hareketine, dudaklarının göğermesine… başörtüsü üzerine giydiği takkeye, ayağındaki büyük numaralı potinlere…
Sormadan söyler; “Kocamın potini. Çorapları üstüste giyince onunkileri giydim rahat olsun” diye…
Söylesem mahçup eder miyim o türkünün şu sözünü latife olsun diye?

“Ayağında potin zengin mi sandın.”

Ve sobanın, tenekedeki ateşin başında toplanışlarına… birbirleriyle şakalaşmalarına ….
Gurbetteki çocukarından bahsedişlerini işitirim seçerken kumpirleri…

Bir kap sıcak yemekti muradları…Ah güzel, kızım tencereye bakıp güldün de mi? Akşama kadar yese doymuyo insan be kızım, illa o ağıza sıcak kaşık girecek işte” diye davet edişleri bir tas sıcak çorbaya birlikte kaşık çalmaya…

Sanmayın ki içlerinden birisi olsun feleğe çatacak…
Hiç bir gün duymadım birinin ağzından… “zor kızım emme kolay ne iş var?” deyip peşine hep eklediler “Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkı için… ayıplanacak, kınanacak bir halimiz yok şükür, yeter ki el eline bakmasın çocuklarımız, muhannete muhtaç olmasınlar..”

öyle ya…

Kadir mevlam senden bir dileğim var
Beni muhannete muhtaç eyleme
Eğer muhannete muhtaç eylersen
Kara topraklara garkeyle beni

(16.01.2017.Pazartesi) Ayşe Şahin, Facebook

 

Share
Boyabat Gündemi hakkında 18273 makale
Boyabat Gündemi

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.