Necati Celal Çatal Hoca Yazdı ; Gemiyi batırmayalım….

Eskiden bir haber duyulduğunda; “nereden duydun” diye sorulurdu. “Gazete yazmış” dendiğinde doğru olduğuna inanılırdı. “Radyo söylemiş” dendiğinde doğru olduğuna inanılırdı.” İmam söylemiş” öğretmen söylemiş, muhtar söylemiş” “Hacı söylemiş”,hoca söylemiş”,”ağa söylemiş” dendiğinde habere inanılırdı. Bunlar asla yalan söylemezler yalan yazmazlardı.


Ya şimdi öyle mi?


Bir televizyon kanalında bir haber duyduğumuzda doğru olup olmadığını anlamak için birkaç kanalda daha izlemek zorunda kalıyoruz. Hele haberler siyasi ise doğrusunu bulmak çok güç oluyor. Artık medya doğruyu değil kendi patronu durumuna gelmiş, kendisine maddi kazanç temin ettiren kişi ve kuruluşların haberlerini allayıp pullayarak verirken rakip kuruluş ve siyasilerin haberlerini çarpıtarak veriyorlar.


Maalesef günümüzde o kadar yanlış bir kanı oluştu ki;”Yalan söylemeyen siyaset yapamaz” deniliyor. Siyasetçiler neden yalan söylemek durumunda kalıyorlar?
Bence bunun tek sebebi var insanların oyunu alabilmek, oy aldıkları kişileri kaybetmemek.


Kişiler hep kendi menfaatleri için teklifte bulunuyorlar. Oy verdiği siyasetçinin yapamayacağı isteklerde bulunuyorlar. Bir küçük belde veya kasabada belediye seçimleri olurken 500-1000 kişi adaylardan kendisi için, çocuğu için, gelini için, damadı için iş isteğinde bulunuyor. Aday başkan olduğunda en fazla belediyeye iki elin parmak sayısını geçemeyecek kadar bir insan alabilir ama 500-1000 kişiye söz vermek durumunda kalıyor. Alırım demese bile “bakalım” “bir şeyler yaparız” gibi sözler veriyorlar. Kendileri alamayacaklarını bildikleri halde yalan söylemek durumunda kalıyorlar.

Kişiler de toplum menfaatlerini değil, ülke menfaatlerini değil kişisel çıkarlarını düşünüyorlar. Siyasileri yalan konuşmak durumunda bırakıyorlar. O siyasetçi doğruyu söylese darılacak bir daha oy vermeyecek. Onu yalan sözlerle atlatıp zaman kazanmaya başlıyorlar. Oy alabilmek için vaatlerde bulunuyorlar. Sonra bu vaatlerini yerine getiremediklerinde kılıf arıyorlar ve yalana başvurmakta buluyorlar çareyi.
Siyasetçiler oy alabilmek için en kuvvetli silah olan medyayı kullanmak durumunda kalıyorlar. Her ne kadar yalan haber ve yorum yapılıyor dense de medyanın rolü inkâr edilemeyecek kadar büyük. Ülkemizde iktidara gelmek, iktidarda kalmak isteyen siyasi kişi ve partilerin mutlaka medyayla ilişkileri iyi olması gerekiyor. Kişi veya partinin ne kadar çok medyada iyi adı anılırsa seçim kazanma şansı o kadar çok. Kişiler televizyonlarda, gazetelerde. (keşke gazeteler daha çok okunsa) kimin ismini ve resmini görürse onu daha çok seviyor ve ona oy veriyorlar.


Medya kuruluşları da bunu farkında oldukları için gelirlerini artırmak için kendilerine daha çok reklam veren, kendilerinin işine daha çok gelen kişi ve siyasileri allayıp pulluyorlar. Kendi menfaatleri olan kişi ve kuruluşların yanlış haberlerini bile doğruya çevirerek veriyorlar. Ülke menfaatleri akla gelmiyor.


İster kişi olalım ister siyasetçi olalım, ister gazeteci olalım ne olursak olalım doğruları söyleyip doğruları yazmadığımız müddetçe belki geçici olarak kazançlı olabiliriz ama hepimiz aynı gemide olduğumuza göre gemiyi batırdığımızda o kazançlarımızla birlikte boğulacağımızı unutmamalıyız .

Boyabat Gündemi hakkında 19251 makale
Boyabat Gündemi

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın